türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi ğiriş 2

by Author 2 edited

Verem Federasyonu Dernek Yönetmeliği

(2) Reçeteye tabi ilaçlar ve tedaviler hakkında ticarî iletişim yapılamaz. (2) Tele-alışveriş yayınları hariç her türlü reklam yayınlarının oranı, bir saat başından bir sonraki saat başına kadarki yayın içinde yüzde yirmiyi aşamaz. (1) Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklamlar ile tele-alışveriş, sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlenir. J) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez. H) Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz\. Günlük promosyonlar ve bonuslarla daha fazla oynama şansı yakala. paribahis\. G) Suç işlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz. (4) Medya hizmet sağlayıcılar, ticarî iletişim ile üçüncü şahıslar tarafından üretilenler de dâhil olmak üzere, yayınlanan tüm yayın hizmetlerinin içeriğinden ve sunumundan sorumludur. Yeniden iletim, ancak Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili hükümleri çerçevesinde sınırlandırılabilir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı yetkisi altında kabul edilir. Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir. Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak internet sitemizi kullandığınız süreçte gizliliğinize ve güvenliğinize büyük önem veriyoruz.

Maddelerine göre Anayasa’ya, kanunlara, millet ve Cumhuriyete sadâkat ve bağlılıkla hizmet görmek zorundadırlar. Bunun neticesinde de askerler, askerlik hizmeti esnasında verilen görev ve emirleri yerine getirirken dinî inanç ve kanaatleri doğrultusunda tarafgir hareket edemeyeceği gibi, askerlik için elzem birlik ve beraberlik prensibi ve disiplin esası gereği bu konulardaki düşüncelerini açıklayamaz. Örnek vermek gerekirse, askerler dinî inançlarına uygun bir kıyâfet giydirilmesini isteyemez veya askerî üniformayı giymeyi reddedemezler[621]. AİHM, idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan bazı davaları medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görerek 6. Bu yüzden kural olarak idari işlemler ve dolayısıyla da disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar kapsam dışında kalmaktadır[581]. AİHS m.6’daki “medeni hak ve yükümlülükler” kavramı içine idari uyuşmazlıklar, özellikle ilk bakışta kapsam dışı gibi görünen “memur” uyuşmazlıkları da girebilmektedir. AİHM, m.6/1’in uygulanması açısından, “memur” kavramına özerk (otonom) bir tanım getirilmesi gerektiğine karar vermiştir.

  • Bu durum nedeniyle açılan davalarda AYİM, uyarı yazılarının ceza olarak işlenmesi işlemlerini iptal etmektedir[789].
  • Yerel yönetimde özerklik, bir bölgede oturanlara tanındığı halde, hizmet yerinden yönetiminde özerklik, hizmetin kendisine tanınmaktadır.

Son fıkrasında sözleşmenin 15.maddesine göre bu hakkın sınırlandırılamayacağı belirtilmiştir. Buna göre evlilik süresince ve evliliğin sona ermesi durumunda, kendi aralarında ve çocukları ile ilişkilerinde eşlerin haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanacakları belirtilmiştir. 6 no’lu ek protokol 28 Nisan 1983 tarihinde imzaya açılmış, 01 Mart 1985 tarihinde ise yeterli sayıda devletin onayı ile yürürlüğe girmiştir. Maddesinde ölüm cezasının kaldırıldığı, hiç kimseye ölüm cezasının verilemeyeceği ve hiç kimsenin idam edilemeyeceği belirtilmiş, bu şekilde barış zamanında idam yasağı düzenlenmiş, 2. Maddesine dayanılarak bu protokolün hükümlerinin ihlal edilemeyeceği belirtilmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi imzalayarak onaylamış ve iç mevzuat haline getirmiştir. İkinci Dünya Savaşının neden olduğu yakıp yıkmalar, öldürmeler, korku ve dehşet, dünya kamuoyunda, insanlık için sürekli bir barışın kurulması, insanlığın diktatörlük tehlikesine ve baskılara karşı korunması isteğini doğurmuştur[448]. Görüşmeler sonucunda Avrupa’nın demokrasi bağlamında bireylerin özgürlüğü, siyasal özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayalı olarak bir kurum oluşturmak konusunda görüş birliğine varılmış ve bunun sonucunda Avrupa’nın ilk siyasal kuruluşu olan Avrupa Konseyi kurulmuştur. Avrupa Konseyine ilişkin statü on devlet tarafından 5 Mayıs 1949’da Londra’da imzalanmış ve 3 Ağustos 1949’da yürürlüğe girmiştir[449].

[38]   AsCK’da halen ölüm cezası içeren hükümler bulunmakla birlikte, ölüm cezası, 2004 tarihli 5170 SK’la Anayasa’nın 38. Maddesinde yapılan değişiklik sonucu tamamen kaldırıldığından uygulama kabiliyeti kalmamıştır. AYİM bir çok kararında; idari uyarı yazılarının, uyarı cezası olarak kayıtlara geçirilmesini,[895]  yine ceza verildiğine dair hiçbir kayıt bulunmamasına rağmen kayıtlarda görünen cezaları, sebep unsuru yönünden yok hükmünde saymaktadır[896]. AYİM kararlarında yetki gasbı, fonksiyon gasbı ve kanuna ve hukuka açık aykırılık halleri genel olarak yokluk sebebi sayılmaktadır[844]. Bazı kararlarda ise yetki gasbının yanında, yetki tecavüzlerinin de yokluk sebebi olduğu belirtilmiştir[845]. Davacının Silahlı Kuvvetlerden ayırma işlemi, yasal kısıtlılıktan yargı yerince incelenemediğine göre ayırma işleminin hüküm ve sonuçlarına dolaylı ya da dolaysız bir etkisi bulunmayan, çıkarılması usulü bir gereklilikten ibaret olan üçlü kararnamenin de incelenme olanağı yoktur. İncelenme olanağı bulunmayan dava reddedilmelidir.”  demiştir[710]. AİHM, Şenay Aksoy (Eroğlu) / Türkiye davasında[687] da AYİM’deki askeri hakim ve subay üyelerin hakim teminatı bakımından yeterli teminata sahip olduğunu, mahkemenin bağısız ve tarafsız bir görünüm sergilediğini tekrar etmiştir. Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AİHM yukarıdaki gerekçeler ile AYİM’deki yargılamanın ve AYİM’in başvuranların istemleri hakkında verdiği kararın tarafsızlığını kuşkulu hale koyacak hiçbir durumun tespit edilmediği sonucuna varmıştır.

“Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir. Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır” (657 SK m.128). Maddesinde hangi cezaların hangi makam veya kurul tarafından verileceği düzenlenmiştir.

Davacı yargılama sürecinde emeklilik isteğinde bulunmuş ve TSK’dan ilişiği kesilmiştir. Bu durumu dikkate alan AYİM ; “…1602 Sayılı kanunun 21’inci maddesinde disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezalarının yargı denetimi dışında olduğu belirtilmiştir. Yerleşik AYİM kararları ile disiplin cezaları yokluk halleri ile sınırlı olarak yargı denetimine tabi tutulmaktadır. Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezaları ilgili personelin meslek hayatı boyunca özellik isteyen görev yerlerine atanma, yurtdışı görev, üstün başarı kıdemi verilmesi gibi bir kısım işlemlere doğrudan veya dolaylı olarak etki yapabilir. Subay statüsünde bulunduğu sürece birçok işleme dayanak yapılabilir.

Zira Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununda aleniliği ihlal eden başkaca bir hüküm yoksa da, 52. Çünkü mahkemenin kararına dayanak teşkil eden belgeler gizli kalmıştır. Maddesinin son fıkrası idare tarafından gönderilen “gizli” belgelerin davacıya gösterilmemesi “silahların eşitliği” ilkesinin ve dolayısıyla hakkaniyete uygun yargılanma hakkının tipik bir ihlalidir. Maddesi hakim sınıfından üyelerin “en az yarbay rütbesinden birinci sınıf askeri hakimler” ve hakim sınıfından olmayan üyelerin ise “iki yılını doldurmuş kurmay yarbaylarla albay rütbesinde üç yılını doldurmamış kurmay subaylar” arasından seçilmesini öngörmüştür. Maddesine göre ise, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri hakim sınıfından olan üyeleri, bu sınıftan olan başkan ve üyeler tam sayısının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterilecek üç aday arasından, Hakim sınıfından olmayan üyeleri, Genelkurmay Başkanlığınca her boş yer için gösterilecek üç aday arasından, Devlet Başkanınca seçilir”. AYİM,  görev  alanına  giren  konularda  menfaatleri  ihlal  edilenler  tarafından  açılacak  iptal  davalarını  ve  hakları  ihlal  edilenler  tarafından  açılacak  tam  yargı  davalarını  doğrudan  doğruya  ve  kesin  olarak  karara  bağlar.

您也許會喜歡

Leave a Comment